Ege İhracatında Mart Ayı Raporu: Rekorlar ve Endişeler

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Mart ayında 1 milyar 588 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek dikkat çekti. 2025 yılının Ocak-Mart dönemi ihracatı ise 4 milyar 477 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Son bir yıllık dönemde ise EİB'nin toplam ihracatı 18 milyar 228 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlar, Ege bölgesinin Türkiye ekonomisine olan önemli katkısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sektörel Detaylar: Zirveler ve Düşüşler

Sektör bazında incelendiğinde ise çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. 248 milyon dolarlık ihracatla Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, %6'lık bir artışla zirvedeki yerini korudu. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 135 milyon dolarlık döviz geliriyle ikinci sırada yer alırken, Ege Maden İhracatçıları Birliği de %6'lık artışla 120 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek üçüncü oldu. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ise Mart ayında en fazla artış gösteren sektör oldu. İhracatını G artırarak 46 milyon dolara taşıdı. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 103 milyon dolar, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise 98 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği %'lik artışla 95 milyon dolar, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ise %5'lik artışla yine 95 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 73 milyon dolar, Ege Tütün İhracatçıları Birliği 58 milyon dolar ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 36 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşırken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 14 milyon dolarlık döviz kazandırdı.

Küresel Dinamikler ve Türkiye Ekonomisi

Türkiye ekonomisinin rekabet gücüne yönelik ciddi sinyaller geliyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, küresel ticaret dinamiklerinde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin ihracat performansını ve genel ekonomik direncini doğrudan etkilediğini vurguladı. ABD'nin yeni gümrük tarifeleriyle ilgili olarak, Türkiye'nin geçici bir avantaj elde etmesine rağmen, bu durumun uzun vadede sürdürülebilir olmadığına dikkat çekti. Korumacı politikaların, özellikle emek yoğun sektörlerde kayıplara yol açtığını ve bu kayıpların giderek daha görünür hale geldiğini belirtti.

Hazır giyim sektöründeki düşüşü örnek gösteren Eskinazi, sektörün Türkiye genelinde ihracat sıralamasında beşinci sıraya gerilediğini ve bunun yapısal bir kırılmaya işaret ettiğini ifade etti. Yüksek enerji ve hammadde maliyetleri, düşük kur politikası, artan işçilik giderleri ve ihracat pazarlarındaki daralmanın sektörleri olumsuz etkilediğini vurguladı. Benzer bir kaybın tarım sektöründe de yaşandığını belirten Eskinazi, düşük kur politikası nedeniyle tarım ürünlerinin rekabet gücünün ciddi şekilde azaldığını ve girdi maliyetlerinin artarken ihracat gelirlerinin baskılandığını söyledi. Bu durumun hem üretici hem de ihracatçı açısından sürdürülemez bir tablo ortaya koyduğunu ve sadece geçici kur artışları veya teşvik mekanizmalarıyla çözülemeyeceğini dile getirdi.