
Geniş Bölgelere Yağış ve Fırtına Uyarısı
Türkiye Geneli Yağışlı ve Rüzgarlı Bir Cuma Bekleniyor Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün...
Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde, yerel ekonomiye can veren tarım ve arıcılık faaliyetlerinin kalbi olan verimli topraklar, büyük bir tehdit altında. ÇED olumlu kararı Danıştay tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, bölgede planlanan GES (Güneş Enerjisi Santrali) projesi ısrarla devam ediyor. Bu durum, coğrafi işaret tescilli Koyulhisar domatesinin yetiştirildiği arazilerin geleceğini tehlikeye atıyor ve bölge halkının tepkisini çekiyor.
23 Nisan Çarşamba günü saat 10:30'da Sivas Merkez'deki Masal Düğün ve Toplantı Salonu'nda yapılacak kamulaştırma toplantısı, projenin ilerleyişine dair önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, Şeyhler, Orta, Aşağıkale, Yukarıkale mahalleleri ve Yalnıztepe köyü sakinleri, projenin tarım alanlarına kurulmasına karşı büyük bir direniş gösteriyor. "GES yapılsın, ancak tarım arazilerine değil, Hazine'ye ait yamaç arazilere kurulsun!" diyorlar. Bu talebin ardında, yıllardır emek verdikleri toprakların, gelecek nesillere miras bırakacakları değerli ürünlerin yok olma tehlikesi yatıyor.
Danıştay'ın iptal kararı ve bilirkişi raporu, projenin tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyeceğini ve sınırlı tarım alanlarının zarar göreceğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, bu kararın bile projenin durdurulması için yeterli olmadığı görülüyor. CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, konuyu TBMM gündemine taşıyarak, hükümetin bu konudaki tutumunu sorguladı. Karasu, "Koyulhisar domatesi sadece bu arazilerde yetişiyor. GES için ekonomik değeri olmayan hazine arazileri kullanılabilir. Danıştay kararına rağmen vatandaşla inatlaşmanın anlamı yok" diyerek hükümeti uyardı.
Milletvekili Karasu, Enerji ve Tarım Bakanlıklarına verdiği soru önergeleriyle, projenin gerçek kamu yararı olup olmadığını, şirket çıkarlarının ön planda olup olmadığını ve vatandaşların mağduriyetinin nasıl giderileceğini sordu. Ayrıca, Kelkit Çayı kenarındaki düzlük tarım arazilerinin, GES panellerinden elde edilecek enerjinin masrafsız aktarımı için tercih edildiği iddiasının araştırılmasını talep etti.
Bölge halkı, geleceklerini tehdit eden bu projeye karşı mücadelesini sürdürürken, kamuoyunun da bu önemli konuya duyarlı olması gerekiyor. Koyulhisar'ın bereketli topraklarının korunması, sadece bölge halkının değil, tüm Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıyor.