
İstanbul'da 8 Bin Öğretmene Yeni Atama
İstanbul Proje Okullarında Öğretmen Atamaları Tamamlandı 2020 yılında yürürlüğe giren yönetmelik...
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir dizi resmi temas için Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunuyor. Ziyaretinde Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'i ziyaret eden İmamoğlu, daha sonra Berlin Temsilciler Meclisi'nde yoğun bir program gerçekleştirdi. Yaklaşık bir saat süren büyükelçilik ziyaretinin ardından İmamoğlu, Berlin Temsilciler Meclisi'nde hükümeti yöneten Belediye Başkanı Kai Wegner ve Meclis Başkanı Cornelia Seibeld ile görüştü. Meclis üyelerinin alkışlarıyla karşılanan İmamoğlu'nun konuşmaları büyük ilgi gördü.
"Küçük İstanbul"da Esnaf Ziyareti ve Demokrasi Paneli
Resmi temaslarının ardından Berlin'in "Küçük İstanbul" olarak bilinen Kreuzberg semtini ziyaret eden İmamoğlu, burada gurbetçi vatandaşlar tarafından coşkulu bir şekilde karşılandı. Vatandaşlarla hatıra fotoğrafları çektiren İmamoğlu, esnaf ziyaretlerinde de bulunarak bölge halkıyla yakından ilgilendi. Kreuzberg'deki temaslarının ardından, Helmut Schmidt Vakfı tarafından Berlin İletişim Müzesi'nde düzenlenen "Adil Bir Demokrasi İçin" konulu etkinlikte bir konuşma yapan İmamoğlu, Türkiye'deki demokrasi durumuna dair önemli tespitlerde bulundu.
"Hükümet, Devlet Kaynaklarını Kendi Adaylarını Desteklemek İçin Kullandı"
Türkiye'nin çok partili siyasi hayatına ve Atatürk'ün bu süreçteki rolüne değinen İmamoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Atatürk'ün mesajı, siyasi rekabet için bir davetten daha fazlasıydı. Türkiye'de bir çoğulculuk kültürü inşa etmeye yönelik bir çağrıydı. Çok partili demokrasiye yönelik bu ilk girişim kısa sürmesine rağmen Türk halkının demokratik özlemleri devam etti. Ancak son yerel seçimlerin getirdiği umutlara rağmen, Türkiye'de demokrasi bir kez daha ciddi bir tehdit altında. AK Parti'nin 20 yıllık iktidarında, demokratik normlar yıpratıldı. Hükümet, devlet kaynaklarını kendi adaylarını desteklemek için kullandı, muhalif sesleri susturdu ve yargıyı bir silah gibi kullanarak muhalefeti sindirdi."
Kılıçdaroğlu'na Mahkeme Desteği: "Bu, Kötü Bir Şaka Olmalı!"
Son dönemde belediye başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması uygulamalarına da değinen İmamoğlu, "Sadece bu ay, dört seçilmiş belediye başkanı, zayıf ve tartışmalı gerekçelerle görevden alındı. Yaklaşık 160 seçilmiş belediye başkanı, hükümet tarafından atanan kayyumlarla değiştirildi. Bu, halkın iradesini yok sayan bir eylemdir. İstanbul'da ise belediye, bitmek bilmeyen davalarla sürekli taciz altında. Ben de siyasi haklarımı elimden alabilecek bir davada şahsen yargılanıyorum. Yarın, CHP'nin eski lideri Sayın Kılıçdaroğlu, mahkeme karşısına çıkacak. Bu, kötü bir şaka olmalı!" diyerek tepkisini dile getirdi.
"Gerçeklerle Yüzleşeli" ve Yerel Seçimlerin Önemi
İmamoğlu, konuşmasının devamında küresel demokrasi krizine ve otoriter liderlerin yükselişine dikkat çekti. "Gerçeklerle yüzleşeli; demokrasi, dünya çapında tehdit altında. Birçok demokrasi zayıflarken, otoriter liderlerin sayısı ve gücü artıyor. Ancak güçlü adamların hızlı cevapları; iklim değişikliği, düzensiz göç veya yoksulluk gibi zamanımızın acil sorunlarını çözmüyor. Tam tersine, bizi bölerek gerçek çözümler bulmayı zorlaştırıyorlar" şeklinde konuştu. Yerel seçimlerde muhalefetin elde ettiği başarılara da değinen İmamoğlu, halkın demokrasiye olan bağlılığının bir kanıtı olduğunu vurguladı. CHP'nin seçim stratejilerini ve yerel yönetimlerdeki başarılarını detaylı bir şekilde anlatan İmamoğlu, "CHP'li belediyeler, sonuç odaklı demokratik bir alternatif sundu" diyerek parti politikalarını özetledi.
"Türkiye'nin Avrupa'ya Yakınlığı Coğrafi Değil, Stratejiktir"
Konuşmasının son bölümünde Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerine ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik hedeflerine değinen İmamoğlu, "Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı coğrafi değil, stratejiktir. İş birliğimiz, bölgesel güvenlik ve ekonomik istikrar için elzemdir. AB ile daha yakın ilişkiler, kesinlikle Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirebilir. Fakat bu, tek yönlü bir yardım değildir. AB içerisindeki demokrasinin dirençliliği, öz itibariyle Türkiye'nin dirençliliğiyle bağlantılıdır" ifadelerini kullandı. Almanya'daki Türk kökenli vatandaşların Alman demokrasisi için önemine de değinen İmamoğlu, güçlü bir Türk-Alman ortaklığının önemini vurguladı.
Soru yağmuruna tutulan İmamoğlu, "İstanbul Senin"den "Türkiye Senin"e sloganının anlamını ve şeffaf yönetim anlayışını anlattı.
Konuşmasının ardından soru-cevap bölümünde ABD başkanlık seçimlerinden Almanya’daki seçim sürecine, sosyal belediyecilikten şeffaflık uygulamalarına, otoriter yönetimlerden kayyum atamalarına kadar çeşitli konularda soruları yanıtlayan İmamoğlu, "İyi ve doğru işler yapıyorsanız..." diyerek deneyimlerini paylaştı. İmamoğlu, son olarak, küresel demokrasi krizine karşı mücadele vermenin önemini ve demokratik değerleri savunmanın gerekliliğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.