27 Mart Dünya Tiyatro Günü: Sanat, Eğitime ve Geleceğe Yatırım

Amerikan Tiyatro ve Eğitim Birliği'nin araştırmaları çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor: Tiyatro eğitimi alan öğrenciler, akranlarına göre SAT sınavlarında ortalama 65 puan daha yüksek puan alırken, matematik bölümünde ise bu fark 34 puana ulaşıyor. Bu, tiyatronun sadece sanatsal gelişim için değil, akademik başarı için de kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Okuduğunu anlama becerilerinin gelişimine yaptığı olumlu katkı da göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir bulgu. Kısacası, tiyatro eğitimi, çocukların bilişsel gelişimine ve akademik performansına doğrudan etki eden bir araç olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak bu olumlu etkilerden herkes eşit şekilde yararlanamıyor. 2022 yılı TÜİK Çocuk Araştırması'nın ortaya koyduğu gerçek, Türkiye'deki ciddi bir eşitsizlik sorununu gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, Türkiye'deki çocukların a'i son bir yıldır sinema veya tiyatroya gidememiş. Bu durumun başlıca nedenleri ise ekonomik sıkıntılar (@.1) ve yaşadıkları yerlerde sinema veya tiyatro bulunmaması ($.3) olarak belirlenmiş. Bu rakamlar, sanata erişimin yalnızca bir eğlence meselesi olmadığını, aksine eğitim ve gelişim için hayati bir gereklilik olduğunu açıkça gösteriyor.

İşte bu noktada, Tikutu gibi dijital platformlar, sanata erişimde köprü görevi üstleniyor. Çocukların coğrafi konumlarından veya ailelerinin ekonomik durumlarından bağımsız olarak, kaliteli tiyatro içeriklerine ulaşmalarını sağlıyor. Tikutu’nun kurucusu Kemal Kocatürk, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, bu platformun amacını şöyle özetliyor: “Tikutu olarak, çocukların sanatsal içeriklere kolayca ulaşmasını sağlarken, onları ekranlardan uzak tutarak hayal güçlerini besleyen yaratıcı bir deneyim sunmayı amaçlıyoruz.” Kocatürk'ün vurguladığı gibi, nitelikli eserler, çocukların duygusal zekâlarını ve empati becerilerini geliştirerek, hayata daha duyarlı ve anlayışlı bireyler olarak katkı sağlıyor.

27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde, hem tiyatronun eğitimdeki önemini vurgulamak, hem de sanata erişimde yaşanan eşitsizliğe dikkat çekmek gerekiyor. Tikutu gibi girişimler, bu eşitsizliği azaltmada önemli bir rol oynuyor. Ancak, kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin de çocukların sanata erişimini artırmak için daha fazla çaba göstermesi şart. Çünkü sanata erişim, sadece bir eğlence değil, çocukların gelişimleri ve gelecekleri için hayati bir yatırımdır. Bu günü, tüm çocukları tiyatronun büyülü dünyasına davet ederek, sanatın gücünü hep birlikte kutlayarak değerlendirmeliyiz.